Heavy Metal’in bir bağımlılık olduğunu kanıtlayan şarkı; Born To Be Wild
60’lı ve 70’li yıllar için müzik tarihinin en deneysel zamanları diyebiliriz. Bu kuşakta The Beatles, Rolling Stones, The Who, The Doors, Jimi Hendrix, Cream, Janis Joplin ve daha birçoğu gibi yıllar geçse de adını asla unutmayacağımız sanatçılar yetişmiştir. Aynı zamanda 60’lı ve 70’li yılların saykodelik akımından beslenen yaratıcıların birisi de hiç şüphesiz Steppenwolf’dur.

Kanada ve ABD kökenli grup, 1960’ların başında John Kay tarafından kurulan The Sparrows isimli grubun dağılmasının ardından 1967 yılında vokalde John Kay, gitarda Michael Monarch, bass gitarda Rushton Moreve, klavyede Goldy McJohn ve davulda Jerry Edmonton ile kuruldu.

Grup yıllar içinde birçok kadro değişikliğine gitti. Ve günümüze baktığımızda ise tek orijinal üyelerden John Kay’ın kaldığını görüyoruz. “Magic Carpet Ride“, “Rock Me“, “The Pusher” gibi ikonik şarkıların sahibi olan grup; Psychedelic rock, Blues rock ve Hard rock çerçevesinde göz ardı edilemeyecek bir öneme sahip. Peki Steppenwolf’u efsanevi kılan en önemli etken nedir dersiniz? Tabi ki ilk heavy metal şarkısı “Born To Be Wild”ın yaratıcıları olmaları.
İlk Heavy Metal Şarkısı; Born To Be Wild
Jerry Edmonton’un kardeşi Mars Bonfire (Dennis Eugene McCrohan) tarafından yazılan şarkı, henüz ortada heavy metal kavramı yokken (1968) “Heavy Metal Thunder” sözlerini içermesi nedeniyle bir akımın başlamasında öncü kabul ediliyor. Aynı zamanda kült yol filmi Easy Rider ile bütünleşen şarkının hikayesi de bir o kadar etkileyici.

Mars Bonfire (Dennis Eugene McCrohan) Steppenwolf’un bir üyesi olmamasına rağmen grup için şarkılar yazmıştır. Bunlar “Born To Be Wild”, “Ride With Me” ve “Tenderness”dir.
Heavy Metal bağımlılıktır!
Easy Rider, uyuşturucunun konu alındığı bir yol filmi olmakla birlikte 60’lı yılların kültürünü en iyi anlatan eserlerden biri. “Born To Be Wid” ise Easy Rider filmi ile tam anlamıyla bütünleşen bir şarkı. Eserin yazarı Mars Bonfire Born To Be Wild’ın doğuşunu şu sözlerle anlatıyor.

“Sonunda kullanılmış bir Ford Falcon almaya yetecek kadar parayı bir araya topladım ve LA çevresindeki dağlara ve çöllere gidecektim. Falcon’daki bu geziler, Born to Be Wild’a ilham kaynağı oldu. Hızlıca temel gitar riffini aldım ve sözler kronolojik olarak yazılıyordu: “Motorunuzu çalıştırın, otoyola çıkın / Macera için bakın ve yolumuza çıkan her neyse.”

“Bir öğleden sonra, o kadar şiddetli bir fırtına ile karşılaşmıştım ki, yol bir nehre dönüşürken kenara çekmek zorunda kaldım. Gökyüzü uğursuzdu, kurşunun rengi. Okuldaki kimya dersinde çalıştığım elementlerin periyodik tablosunu hatırlayana kadar bunu kelimelerle anlatmakta zorlanıyordum. ” Ağır metaller ” terimi aklıma geldi ve bana şu dizeyi verdi: “Dumanı ve şimşeği severim, ağır metal gök gürültüsü!” Bu heavy metalin müzik türü haline gelmesinden önceydi.”

Başta şarkı ilgi görmedi. Fakat Jerry’nın Steppenwolf’u yeni kurmuştu ve şarkıya ihtiyaçları vardı. Mars Bonfire şarkının demosunu kaydetti ve şarkıya bir efsane haline getirmesi için Steppenwolf’a teslim etti.
Şarkı yol filmi Easy Rider’da kullanıldıktan sonra, Dennis Hopper ve Peter Fonda’nın “helikopter” motosiklet sürmelerinin müziği olarak , gerçek bir efsane haline geldi.