Topluma mal olan ve insanların yüreğinde derin bir iz bırakan yaşanmışlıklar çoğu kez namelere dökülür ve yıllarca hem insanların yüreğinde hem de nesillerin dillerinde türkü olur. Bu yazımızda neredeyse herkesin hiç değilse bir kez dahi duymuş olduğu Sarı Gelin türküsünün hikayesinden bahsedeceğiz.

Aslında hikayelerinden dememiz daha doğru olur. Çünkü bu türkü birçok kaynakta geçmekte olup birçok hikayeye sahiptir. Yalnızca Türkiye Türklerine ait olduğunu da söyleyemeyiz. Bu türkünün Azerbaycan’a , Anadolu’ya ve daha birçok yöreye ait yorumları mevcuttur. Ugandalı , İtalyalı , Romanyalı sanatçılar da bu türküyü seslendirmişlerdir. Anne ve babasının kendisini Türkler gibi yetiştirdiğini söyleyen İskoç ve İrlanda asıllı müzisyen Paul Dwyer’da Sarı Gelin türküsünü çok güzel bir şekilde söylemiştir.

Şimdi gelgelelim bu güzel türkünün hikayelerine… İlk hikayemiz bir şeyhin Gürcü kızına aşık olması ve inandığı dininden sapışını anlatmaktadır.
13. Yüzyıl başlarında Abdulkadir Geylani Hazretlerinin müritlerinden Şeyh Senan, puta taptığını gördüğü bir rüya üzerine Bağdat’tan yola çıkar. Şeyh Senan, Erzurum’da gördüğü Gürcü Penek Kralı IV. David’in kızı Humar Hanım’a aşık olur. Şeyh Senan, giydiği Hint elbisesinden dolayı ”Sarı Gelin” adını taktığı Humar Hanım’ın tüm isteklerine boyun eğer. Aşkı uğruna şarap içen, Kuran’ı ateşe atan ve Hıristiyan olan Senan, Humar Hanım’ın isteği üzerine domuz çobanlığına başlar. Dervişliğin en yüksek mertebesine ulaşan Şeyh Senan, Sari Gelin’e kavuşmak üzereyken domuz çobanlığını bırakarak, dervişleriyle saraydan ayrılır. Müslüman olan Humar Hanım, Şeyh Senan’ın aşkı uğruna yaptığı fedakarlıklar karşısında hatasını anlayarak, peşlerinden gider. Sarı Gelin ve Şeyh Senan’ın kavuşmaları Allahuekber dağlarında gerçekleşir. Ama bu aşkın sonu da hüsranla biter.

Bir diğer hikayeye de ise Sarı Gelin Çoruh Irmağı boyunda yaşayan Hıristiyan Kıpçak Beyinin kızıdır. Bu Bey kızının güneş gibi parlayan sarı saçları vardır. Erzurumlu bir delikanlı bu güzeller güzeli Bey kızına aşık olur. Kızın da gönlü vardır. Lakin Bey fakir oğlana kızını vermez. İkisi en sonunda kaçarlar. Önde iki aşık artlarınde Bey’in askerleri… Uzun kovalayıştan sonra yakalanırlar ve delikanlı orada öldürür. Aşk hikayesi hüzünlü bir sonla biter.